Sevgi Fatoş ÖZER

1966 yılında Diyarbakır’da doğdum.

1986 yılında çalışma hayatına başladım. 2009 yılından bu yana CİHAN GRUP bünyesindeki ULUÇHAN LTD. ŞTİ. ‘nin ortağıyım. Ticaret yaparak profesyonel iş hayatıma devam etmekteyim.

Gerek iş yaşamım da gerekse özel yaşantımda kendime koyduğum hedeflere, isteklere büyük oranda ulaştıktan sonra, iç dünyamdaki boşluğu daha derin seviye de kavradım. Bu farkındalıkla 2006 yılından bu yana çok çeşitli alanlarda 400 günün üzerinde eğitim aldım.

Şiddetsiz iletişimle yolum 2014 yılında kesişti. Daha önce aldığım eğitimlerinde temeliyle “ bana neler oluyor” u ŞİDDETSİZ İLETİŞİM yöntemleriyle anladım.

Kendimle, karşımdakiyle, dünya ile kısaca iletişimde olduğum herkesle ve her şeyle bağlantım derinleşti ve derinleşmeye devam ediyor.

Günlük yaşantım dada kullandığım “ŞİDDETSİZ İLETİŞİM YÖNTEMLERİYLE İLETİŞİM” le hem ben büyümeye gelişmeye devam ediyorum, hem de herhangi bir uyaranla topluluk içinde davranışlarımla bilmeyenlere ilham oluyorum. Çok etkilendiğim bu yöntemi paylaşmak üzere 2017 mayıs ayında yolculuğa çıktım.

TÜRKİYE ŞİDDETSİZ İLETİŞİM DERNEĞİ (Şİ-DER) üyesiyim. BBOM ve Şİ-DER ortaklığında, Sabancı Vakfı hibe programınca desteklenen “katılımcı ve Barışçıl Sınıflar” projesinde görev aldım.

Bir çok devlet ve özel okulda, üniversitelerde, kurumlarda ,özel şirketlerde, STK’larda eğitimler vermenin yanında topluluk/birey iletişimi olduğu her alanda isteyenlerle bildiklerimi paylaşmaktayım.

 

www.zihindenkalbe.com

Şiddetsiz İletişim Giriş Eğitimi

 

Şiddetsiz İletişim nedir?

Ben bu eğitimi alırsam bana faydası ne olur?

Kimlerle olan iletişimimde faydalıdır?

Diyorsanız haydi birlikte bakalım 🙂

 

– Kendimizle, çocuğumuzla, öğrencimizle, eşimizle, kardeşimizle, ebeveynimizle, patronumuzla, çalışanımızla kısaca iletişimde olduğumuz herkesle ilişkimizin niteliğinin şefkate doğru temelinden nasıl değişeceğini,

– Çatışmaların ihtiyaçlardan değil, bu ihtiyaçları karşılarken seçtiğimiz strateji farklılığından nasıl kaynaklandığını, yani niye çatışma çıktığını anlamımızı,

– Beynimizin en yüksek kapasitesi olan gözlem yeteneğimizi kullanarak, gerek içsel ve gerekse dışardaki biriyle olan çatışmaya bakış açımızın nasıl hızla değişeceğini ve bunu yetenek haline nasıl getireceğimizi,

– Çatışma anında içimizdeki doğal olan şefkatle nasıl bağ kuracağımızı neler olup bittiğini, sonrasında kendimizi şefkatle ve dürüstçe nasıl ifade edebileceğimizi,

– İstersek çatışma yaşadığımız kişinin dünyasına, anlamaya doğru nasıl yolculuk yapacağımızı,

– Hepimizin ihtiyaçlarını aynı anda nasıl giderilebileceğimize dair yaratıcı fikirlerle, bakış açımızın kıtlıktan bolluğa berekete doğru nasıl genişleyeceğini basit ama dönüştürücü yöntemlerle kolaylaştırır.